Vlasov'un söylediklerinden sonra büyük acılar çekmişti Ellén. Bu ayrılma korkusu,ağır nem kokusu,solumayı güçleştiren bir küf gibi büyüdü,yayıldı Ellén'in bedeninde. Yarı uyanık ruh gibi malikanenin koridorlarında dolaşıyor,tekrar odasına geliyordu. Dili damağı kurumuştu. Üzeri dağınık sehbanın üzerindeki su dolu bardağı eline aldı.
Yavaş yavaş su içiyordu. Sanki boğazından damla damla geçiyordu. Cam bardağı eliyle yatağın dışında tuttu ve aniden bıraktı. Bir cismin üzerine koyar gibi. Su pardağı binbir parçaya ayrılmıştı. Cil yavrusu gibi dağılmıştı cam parçacıkları.
Sakin ve telaşsız bir şekilde yataktan kalktı. Sanki bir gücün altında hareket ediyordu. Çıplak ayaklarıyla camların üzerinde geçti. Kanıyordu...Ellén'in ayaklarının altı delik deşik olmuş adeta.
Canı acımıyor,hiçbir şey hissetmiyordu. Her adımda camlar derisinin içine batıyor olsada Ellén her defasında adımlarını sertleştiriyordu. Kapının kolunu sıkıca tuttu,ağırlığını kapıya verdi ve kapıyı açtı.
O gıcırtı...Bu sesi haz edemiyor,fakat lanetlerde okumuyordu. Garipti. Bu sesi ne zaman duysa ard arda lanetler okuyordu.
Yavaş ve sessiz bir şekilde kapıyı kapattı. Kapıyı kapatmasıyla karanlık koridordaki güöüş şamdanlar yandı. Grimsi halının üzerinde kanlı ayak izleri çıkmıştı. Donuk buz mavisi gözleri,düz sarı ve elektriklenmiş saçlarıyla ürkütücü gözüküyordu Ellén.
Koridorun sonundaki ,kahverengi buruşturulmuş perdeyle sarmalanmış pencerenin yanına doğru ilerledi. Perdeyi araladı. Pencerenin önündeki sekmeye oturdu ve kara bulutlar arasından süzülerek malikanenin önündeki gölü çevreledi. Baktığı pencerenin camını açtı. Serin bir yel ,yüzüne vuruyor saçlarını havalandırıyordu.
Derin düşüncelere dalıyor , o düşünceler arasında boğuluyordu Ellén. Duyduğu ses üzerine irkildi ve çevresine bakındı. Kimseler yoktu. Ses gelen yer,kapısının önünden geçmeye cesaret edilemediğini Widmore ailesinin adlandırdığı Çıldırtan Düşler'di.
Odanın giriş kapısına doğru ilerledi. Kapıya bir kaç kez dokundu ve büyük bir ışıkla Ellén kayboldu. Odadaydı. İşte yıllardan sonra ilk giren kişi Ellén'di.
Etraf boş gözlerle şöyle bir süzdü. Küçük lambanın etrafa yaydığı loş ışık aydınlattığı odadaki büyük koltuğa oturdu ve ;
The dark is rising and the day keeps falling
Our fire is burning and the wind keeps calling
So fill your glasses and prepare to fight
Let's all drink up and ride tonight
bu şarkı sözlerini tekrarlamaya başladı o tatlı şarkıya uyum sağlayan sesiyle.